Bir Belçikalı'dan geliyor: Gökçe Fenerbahçe

Malaga... mart 2011

İspanya'daki projemin aşamalarından biri için yine bir eğitim zamanıydı ve Malaga'daydık. Olay bu değil aslında yer ve zaman belirtmek için yazdım sadece bunu. Asıl olay,

Belçikalı Panpam Pascal'ın "SAY sth in Turkish" dediğimdeki yanıtıdır:)

Cinaslı uyaklı bir insanım vesselam ÇE ÇE :)



Perhaps One Of The Best Anti-Smoking Ads Ever Created.

SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR.  NO SMOKING






izindeyiz.net GigaPan

Oradaydım ...
izindeyiz.net GigaPan



İspanya Moda Günleri



İspanya'dayken mağazalara gidip dolaşmak benim için ayrı bir keyifti çünkü Türkiye'de severek takip ettiğim -neredeyse- bütün markalar İspanya kökenlidir. Yalnız burada fotoğraflarını paylaşacağım kıyafetler genellikle El Corte Ingles ürünleri. Bu mağaza bizim YKM benzeri diyebiliriz. Benim denediğim ürünler genellikle formul@ Joven ürünleri idi.

Bir kaç örnek ile başlamalı. Denediğim elbiseler 36-38 bedendir. Bazı ülkelerde beden sorunu yaşanabiliyor 38 dense de neredeyse 2 beden küçük oluyor o kıyafet içine sığamıyorsunuz:)) Bunu İspanya'da yaşadığımı söyleyemem açıkcası.


İspanya'daki alışverişin en keyifli yanı neydi derseniz? Elbette REBAJAS (indirim) günleri ve hatta ayları idi derim. Kış ve yaz dönemi 2 aya kadar yayılan bu indirim zamanlarında gerçekten oldukça makul fiyata düşüyordu ürünler. Misal Türkiye'de yaklaşık 200 TL'ye satılan Bershka deri ceketi Temmuz ayında 19 Euro'ya almıştım.  


MAC Matte Lipstick


MAC 'in yarı mat serisinden bir ruj, buna rağmen azıcık dudak kurutmayı başarabiliyor. Yine de adına yakışır şekilde gerçekten çok lezzetli duruyor sürüldüğü dudaklar ..



Bir İstanbul Masalı


Geçtiğimiz ay İstanbul'daydım, 2 sene sonra yeniden. Son gidişimde sadece İspanyol Konsolosluğu'na gitmiştim, bir de Beşiktaş'ta dolanmıştım bir kaç saat o kadar. Şimdiki gidişim ise, Fransız arkadaşım Aude'u gezdirmek içindi. Türkiye'ye ilk gelişiydi ve İzmir'deki 1 haftadan sonra 3 gün de İstanbul'da kaldık.

Yakın arkadaşlarının başka şehirlerde yaşaması avantaj oluyor böyle durumlarda, hem zaten iyi bir rehbere de ihtiyacımız vardı. İstanbul'u çok da bildiğimi söylemem:)

Fanatik bir İzmirli olarak, 

TREX-EVS: AGH Meraklıları için Siesta Vakti

17 HAZIRAN 2012 PAZAR

AGH Meraklıları için Siesta Vakti



Bir Pazar Klasiği ile tüm AGH Takipçilerine Merhabalar;

Bu sıcak Haziran yazında sizleri buz gibi serinletecek İspanya sohbetimiz var. Evet evet, deniz, kum ve güneş üçlüsüne bir de TREX EVS'i ekleyin ve hep birlikte Gökçe Kılıçaslan ile İspanya'ya gidelim. 

Gökçe Kılıçaslan İzmirli hatta Bornovalı,  öyle Bornovalı ki Ege üniversitesi Sosyoloji mezunu olması da cabası.

2011 Ocak ayında başlayan 8 aylık bir AGH macerası var. İspanya'nın Zaragoza şehrinde unutulmayacak, her günü birbirinden dolu ve bitmesini hiç istemediğini bir AGH tecrübesi yaşadı...

Büyük bir heyecanla, sabırla ve kararlılıkla başladı AGH hazırlıklarına. Hiç bir şey bilmiyordu, ince eleyip sık dokudu, milyonlarca soru sordu, defalarca red aldı, ısrarla İspanya'ya gitmek ve mezun olduğu bölümle de bağı olan bir projenin parçası olmak istiyordu. Fazlası oldu. İsteklerini, beklentilerini umduğundan da güzel duygularla yaşadı. Hangi anısını anlatsa çok iyiydi diye bitirdi cümlelerini... Bizim için de çok iyi bir röportaj, keyifli bir sohbetti. Eylül Cafe'de biten sohbetimizin ardından hemen uçağa atlayıp İspanya'ya gitmeyi arzu ettik...

Haydi buyurun,
Bu ay Gökçe Kılıçaslan ve İspanya anıları ile Pazar Keyfi yapalım:

Semana Santa

Geçen sene bu zamanlar, Paskalya tatiline doğru hızla geçiyordu günler. 1 hafta boyunca tatil vardı İspanya'da. Hani şu Easter diye bildiğimiz bayram.

Çok ilginç, bir tören izledik günlerce. İsa'nın  doğumundan ölümüne kadar olan süreci ve yaşadıklarını sembolize eden heykeller taşıyordu kilise cemaatleri.  Fotoğraflarını da paylaşacağım hatta. Her kilise eşrafının diyelim, kıyafet stili ve rengi de farklıydı. Kimisi İsa'nın bu yaşadıklarına susarak, kimisi davullar, trampetler çalarak, değişik şekillerde gösteriyorlardı. Önümüzden geçen bir kadın ayaklarını zincirlemiş yürüyemiyordu, kimisi sırtına büyük ihtimalle bir şey sarmış ve hem acı çekip hem de yürümeye çabalıyordu. ama bu son yazdıklarım uç noktadakiler herkesin böyle yaptığını söylemiyorum.


Los Bomberos

İspanya'da İtfaiyeciler çok meşhurdur. Sebebi de hepsinin mankenlere taş çıkartan fizikleri olsa gerek.

Zaragoza'daki evime ilk adım attığımda, mutfakta bir takvim vardı üzerinde yarı çıplak kaslı ve seksi erkeklerin olduğu. Pirelli takvimleri gibi her sene her bölgenin itfaiyecileri kendi takvimlerine poz verip sonra sokaklara çıkıp bağış olarak bu takvimleri satıyorlar. Tabi ki hem turist kadınlar hem de ispanyol olanlarının gözleri bayram ediyor.