Biraz Nostalji Yapalım..

Yüzüklerin Efendisi'nin hayatımdaki yeri büyüktür.. Pek çok şeyi öğreten bir kitap olmuştu bana.. Yıllardır kullandığım éowyn nickini de ordan bulmuştum zaten. Fazlaca sevdiğim bir şarkıyla, bu karakterin birleşmesi güzel olmuş.. Paylaşmak istedim sadece:

New Moon / Yeni Ay 2 Diskli Özel Versiyon

Sonunda çıkartabildiler Türkiye'de de, D&R 'larda 2 farklı seçenek sunulmuş, biri filmin dvdsi biri de benim şuan bahsettiğim özel versiyonu. Özel ne var derseniz, 3-5 röportaj- 2-3 fragman, 7-8 kesilmiş ya da uzatılmış sahne.. bunlara ek olarak Edward-Jacob ve Bella'nın kartpostalları çıkıyor dvdnin içinden.. başka da bir numarası yok.. Filmin sinemada yayınlanan altyazısıyla da sunulmamış, rezalet bir çeviri ve dublaj ile huzurlarınızda.. Yalnız, Twilight dvd seti içerisindeki röportajlarda Türkçe altyazı seçeneği sunulmamıştı, bunda öyle bir sorun yok çok şükür. Zaten olması gereken de bu ya neyse..

Ahh nerde o Lord Of The Rings Extended Edition dvdlerimiz diye iç çekiyoruz.. yönetmenini çok severim aslında bu filmin ancak dvdleri Türkiye baskısı için hazırlayan ekibe KOCAMAN bir olmamış geliyor benden.

D&R'ın internet sitesinden almak oldukça makul olmakta, buyrun: http://www.dr.com.tr/Product.aspx?pid=0000000311363

Yaz Geliyor..



Yaza yaklaşırken, neden hep bir hüzün kaplar içimizi? Bahar sendromu diye bir şey var biliyoruz evet ama.. bu başka.. havalar güzelleşiyor diye mutlu olmak lazım bence, ama ben yaz geldi diye sevinemiyorum ki.. aksine stres altındayım!

Arkadaşlarımla daha az görüşeceğim, sıcak(ki sıcağı soğuktan daha çok severim) ve boş boş geçecek günlerin habercisi sanki bu.. İnsanın yapacak şeyi olmadıgı zaman sıkıntıdan patlaması daha kolay oluyor, sanırım öyle bir dönemdeyim ben de.. Ama..

Bu yaz belki de hiç beklediğim gibi geçmeyecek, hatta nasıl geçtiğini bile fark etmeyeceğim.. Eğer ki, İspanya'dan o beklediğim yanıtı alırsam.. Evet Haziran benim için dönüm noktası! İlk virajı döndüğüm Nisan'dan sonra, sıra sende..

Yine tüm olumlu düşüncelerimi gönderiyorum bu şahane memlekete, lütfen beni de alın aranıza:)

Moralimi düzeltmek içinse, şu ara çok sevdiğim bir şarkı var, onu dinleyelim:

Zamanında Eskrim'e Meraklıydım..



http://sporgunlugu.wordpress.com/2006/12/21/97/  sitesindeki yazıdan alıntıdır:


Private Sozluk Sitesindeki İleti


Yazan: sporgunlugu 21 Aralık 2006

Private Sözlük‘te eskrimle ilgili yazılmış bir ileti çok hoşuma gitti. Önce güldüm, sonra lady of rohan‘ın düşünce biçimine hayran kaldım. Bu fikir benim aklıma hiç gelmedi. Aklıma gelseydi, açıkçası kendimden utanırdım. Çok fesat düşündüğümden şüphelenirdim.
Başarıyı takdir etmek gerekir. Eskrimde de başarıya olan hasretimizi dindirecek dereceler bizi çok memnun ediyor. Ama bu derecelerin hangi turnuvalarda nasıl kazanıldığını tartışmıyoruz. Utku Uluşahin ve bazı arkadaşlarımız geçen sene çok büyük başarılara imza attılar. Özellikle bir bayan eskrimcimizin Avrupa Şampiyonası’nda elde ettiği derece göğsümüzü kabarttı. Bununla birlikte, bu derecelerin bir atımlık barut olup olmadığını sorduğumda çok sert eleştiriler aldım. Bu derecelerin Federasyon tarafından sahiplenilmesi de beni çok şaşırttı. Sporcuların kendi emekleri ile kazandıkları başarıları ne kadar çabuk sahipleniyoruz.
Başarıları değerlendirmenin de bir sınırı var elbette. Çekememezlik, kıskançlık seviyesinde eleştirileri çok sık duyuyoruz. Hemen başarıyı küçümseme eğiliminde olan Türk insanının eleştiride dengeyi sağlayamaması, yukarıda bahsettiğim konuları tartışmaya açmakta çekingen davranmama sebep vermeye başladı.
İşte private sözlük’teki söz konusu ileti endişelerimin yersiz olduğunu anlamamı sağladı. Eleştirmekten ama diğer yandan da öneri sunmaktan çekinmemek gerekir. Bu sınırı koruyamayan kişiler ise kendilerini ifşa eder ve gerekirse tartışma gruplarından atılırlar. Grupta düzeni bozmamak adına eleştiriden vazgeçmemek lazım.
Birileri düşünüyor, eleştiriyor ve bu eleştirilerini çok güzel bir şekilde başka platformlarda dile getiriyor. Bu kişileri gruba nasıl dahil edebileceği bilmiyorum. Umarım onlar grubu bulur.
Söz konusu iletiyi artık paylaşayım:
“lady of rohan / 15.03.2006 21:54:22 / # 1655025 / *
Geçtiğimiz günlerde yapılan, Dünya Eskirm Şampiyonası adı altında gerçekleşen yarışmada, gençlerde birinci olduğumuz spor dalı. (°bkz: epe)Ancak şöyle bir durum vardır, İran, Fas, Mısır, Hindistan gibi ülkelerde yapılan dünya şampiyonalarına İtalyanlar, Fransızlar katılmazlar. biz de böylece, birinci olduk diye hemen reklam yaparız. Bir de yılda pek çok defa dünya şampiyonası olur, bu ilk veya son değildir..”
-------------------------------------------------------------------
Evet, o fesat düşünceli lady of rohan benim! =)

RP is here > Hide Your Daughters!


GQ Magazine'deki Robert Pattinson röportajı çevirim huzurlarınızda..

        


çekici, seksi ve ölümsüz..

sevgili vampirimiz edward cullen için en uygun tanım bu sanırım.
22 yaşındaki yakışıklımız için, twilight bir dönüm noktası, iyi ki de bu projeye dahil olmuş.. 

2010 Monaco gp


Monaco  merakla beklediğim pistlerden biri, ancak Fernando Alonso'nun, -sıralama turlarında yaptığı kaza nedeniyle- Q session'a katılamaması ve yarışa pit girişinden başlayacak olmasına feci üzüldüm. Ferrari bu haftasonu çok hızlı gibi gözüküyordu oysa,  Massa'nın hızı da yadsınamayacak derecede idi. Ancak Alonso'nun kazası sonrasındaki süreçte, Massa'nın da 4.lüğü kapabildiğini gördük maalesef, hatta Renault'a da geçirelerek!.. Ancak, ben Alonso'dan herkesin dediğinin aksine geçişler beklemekteyim. Kendisi de açıklama yaptı zaten "yarın, puan alabileceğimi düşünüyorum ben" diye.. Monaca her ne kadar atak yapmanın zor olduğu bir pist olsa da, "bastır Alonso" diyorum.. 
 
 Yarın 14:00'te Tv başına.. Monaco Gp nasıl sonuçlanacak bakalım, bitiminde Istanbul için de konuşmaya başlarız artık..

Redbull üstünlüğünden cidden fenalık geldi, Istanbul Park'ta da Weber & Vettel adını görmek istemiyorum artık yetti bitti Redbull'unuz..  Rekabet olmadan yarış izlemek zevkli olmuyor ki..

Sevdanın Son Vuruşu



yüreğimde zincirler kırılıyor duydun mu
nefes nefes bu gece sevdanın son vuruşu
sen hiç böyle sevdin mi sen hiç böyle oldun mu
baş eğdim yine aşka ama bu son saygı duruşu

seni karanlıklara bırakmak istemezdim
anılarımı solmuş çicekle süslemezdim
ardından acıtacak bir tek söz söylemezdim
ben hiç hak etmedim ki böyle unutuluşu

sen aşkı çicek böcek güneş bulut sanmışsın
mevsimlerine göre uyuyup uyanmışsın
sen artık benden sonra sevemezsin yanmışsın
yüreğimden çıkarttım attığın kör kurşunu

Söz: Aysel Gürel..